Kuran-ı Kerim

İnşikak Suresi

Kuran-ı Kerim’in 84. suresi İnşikak Suresi, Mekke'de nazil olmuştur, 25 ayettir. İnşikak Suresi anlamı ve Fazileti, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali

Kuran-ı Kerim’in 84. suresi İnşikak Suresi, Mekke’de nazil olmuştur, 25 ayettir. İnşikak Suresi anlamı ve Fazileti, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali

İnşikak Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 25 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “inşakka” fiilinin mastarı olan “İnşikâk” kelimesinden almıştır. Kuran-ı Kerimde sıralamada 84. suredir. İnşikâk, yarılmak demektir.

84. Sure : İnşikak Suresi

Hakkında Bilgi

İnşikak Suresi 30. Cüzde yer alır. İnşikak kelime anlamı olarak yarılmak, (ikiye) ayrılmak anlamına gelir. Mekke’de nazil olmuştur. 436 harften oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’de iniş sırasına göre 83. Suredir.

İnşikak Suresi adını birinci ayetinden alır. “İnşikak” kelimesi, yarılmak anlamına gelmektedir. Surenin başlangıcında göğün yarılmasından bahsedildiği için bu isimle anılmıştır. Bu sure ile önceki Tekvir ve İnfitar sureleri kıyamet günü ve o günde olacak korku verici büyük hadiselerle ilgilidir.

Peygamberimiz, gözüyle görüyormuşçasına kıyameti anlamak isteyen kişinin Tekvir, İnfitar ve İnşikak surelerini okumasını söylemiştir. 25 ayetten oluşan sure, Mekke’de inmiştir. İçinde secde bulunan surelerden biridir. Kuran-ı Kerimde sıralamada 84. suredir. Nüzul sırasına göre ise 83. suredir.

Birinci ayeti “Gök yarıldığı zaman” diye başlar. Sûre, cennet ve cehenneme gidecek olanların ayrımını anlatır. Defterleri sağdan verilenler cennete, soldan verilenler cehenneme gideceklerdir.

Konusu

İnşikak Suresi’nde kıyamet günü olaylarından, defteri sağ elinden verilenlerin hesaplarının kolay olacağından, bu kişilerin sevinçle ailelerinin yanına döneceklerinden, defterleri sol taraftan verilenlerin ise dünyada yaptıkları kötü işlerden dolayı cezalandırılacaklarından bahsedilir. İlk beş ayette kıyametin nasıl kopacağı dile getirilir. İlk ayette göğün yarılıp parçalanışı “inşekka” kelimesi ile anlatıldığı için sure el-İnşikâk (yarılama, parçalama) suresi adını almıştır.

İnşikâk sûresinde

“Onlara Kur’an okunduğunda neden secde etmiyorlar” (İnşikâk Suresi /21) âyetinde tilavet secdesi yapılır.

Ebû Hureyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:

“Resulullah (s.a.s) İnşikâk ve Alâk surelerinde secde etti” (Müslim Kitâbu’l Mesâcid, 109).

İnşikak Suresi Fazileti

  • Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:

Her kim İnşikak suresini (vird olarak) okursa, Allah’u Teala kıyamet gününde ona amel defterini sağından verecektir.”(Ebûl-Leys Semerkandî, Tefsirul-Kur’ân, 6/397; Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri (İrşâdü Aklis-Selim), 9/134)

  • Doğumun kolay olması için 7 defa okunur.
  • Kekemelik için her gün 3 kere okunur.
  • Bu sureyi üzerinde taşıyan kişi, yılan ve akrep ısırmalarına karşı korunur.
  • Başı ağrıyan bir kişi, bu sureyi yazıp üzerine taşımalıdır.
  • Hamile Bir Bayan doğum vakti yaklaşınca İnşikak suresini sürekli okumaya devam etsin, Yaradan’ın izniyle Doğumu kolay gerçekleşir,
  • İnşikak Suresini her kim yanında bulundurursa, Yılan, Akrep, Yengeç vs, Zehirli Hayvanlardan uzak olur
  • Konuşmasında Aksaklık veya Takılma olan Çocuklarınıza Sureyi bolca okuyun
  • Baş Ağrısına Manevi bir Reçetedir, İnşikak Suresini sürekli okuyan veya yanında bulunduran kişi Allah’ın izniyle Baş Ağrısı Çekmez.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

İnşikak Suresi Arapça, Latin Harfli Okunuşu ve Diyanet Türkçe Meali

Bismillâhirrahmânirrahîm

Besmele

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

1.إِذَا السَّمَاء انشَقَّتْ
1. İzēs-semēun şeggat-,
1. Gök, yarılıp-parçalandığı,

2.وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ
2. Veezinet lirabbihē vehuggat;
2. Ve ‘kendi yaratılışına uygun’ Rabbine boyun eğdiği zaman;

3.وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ
3. Veizel erdu muddet-,
3. Yer, düzlendiği,

4.وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ
4. Veelgat mē fîhē vete[k]hallet,
4. İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,

5.وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ
5. Veezinet lirabbihē vehuggat.
5. Ve ‘kendi yaratılışına uygun Rabbine boyun eğdiği zaman.

6.يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاقِيهِ
6. Yē eyyuhel insēnu inneke kēdihun ilē rabbike kedhan femulēgîh.
6. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O’na varacaksın.

7.فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ
7. Feemmē men ûtiye kitēbehû biyemînih[î],
7. Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,

8.فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَسِيراً
8. Fesevfe yuhâsebu hisēbey-yesîrâ,
8. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,

9.وَيَنقَلِبُ إِلَى أَهْلِهِ مَسْرُوراً
9. Ve yengalibu ilē ehlihî mesrûrâ.
9. Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır.

10.وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاء ظَهْرِهِ
10. Veemmē men ûtiye kitēbehû verâe zahrih.
10. Kimin de kitabı ardından verilirse,

11.فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُوراً

11. Fesevfe yed’û subûrâ[v-],
11. O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,

12.وَيَصْلَى سَعِيراً
12. Veyaslē seîrâ.
12. Çılgın alevli ateşe girecek.

13.إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُوراً
13. İnnehû kēne fî ehlihî mesrûrâ.
13. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.

14.إِنَّهُ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ
14. İnnehû zanne el-len yehûr.
14. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.

15.بَلَى إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيراً
15. Belē inne rabbehû kēne bihî basîrâ.
15. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi.

16.فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ
16. Felē ugsimu bişşefeg[i].
Yemin ederim şafağa,

17.وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ
17. Vēlleyli vemē veseg[a].
17.Geceye ve toplayıp-taşıdığı şeylere,

18.وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ
18. Vēlgameri izet-teseg[a];
18. On dördüne girdiği zaman Ay’a;

19.لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَن طَبَقٍ
19. Leterkebünne tabegan an tabeg.
19. Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

20.فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
20. Femē lehum lē yu’minûn?
20. Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?

21.وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ
21. Veizē gurie aleyhimul gur’ēnu lē yescudûn. (SECDE AYETİ)
21. Kendilerine Kur’ân okunduğunda secde etmiyorlar.

22.بَلِ الَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ
22. Belillezîne keferû yukezzibûn.
22. Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.

23.وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ
23.Vallâhu ağlemu bimē yû ûn.
23. Oysa Allah, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.

24.فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
24. Febeşşirhum biazēbin elîm.
24. Bu durumda sen, onlara acı bir azap ile müjde ver.

25.إِلَّا الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ 
25. İllellezîne ēmenû ve amilûs-sâlihâti lehum ecrun ğayru memnûn. 
25. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün