Gündem

Andımız (Öğrenci Andı)

Andımız nedir? Öğrenci andı olarak da bilinen "Andımız" ne zaman ve kim tarafından yazıldı? İlk ne zaman okundu ve neden kaldırıldı? kaç kez değişti?

Andımız nedir? Öğrenci andı olarak da bilinen “Andımız” ne zaman ve kim tarafından yazıldı? İlk ne zaman okundu ve neden kaldırıldı? kaç kez değişti?

16 Mart 2021 tarihinde Danıştay Daireler Kurulu, 8. Daire’nin Öğrenci Andı’nı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozdu. Bu karara göre okullarda bundan sonra ‘Öğrenci Andı’ okunmayacak.

Gündemde olan Andımız tartışmalarının sonrasında Türkiye’de Öğrenci Andı olarak bilinen Andımızı kimin yazdığı, eski ve yeni sözleri tamamı ve ilk hali, kaç defa değiştirildiği araştırılmaya başladı.

Peki öğrenci andının kim yazdı, yazarı kimdir? Andımız ilk ne zaman okunmaya başlandı? “Türk’üm, Doğruyum, Çalışkanım..” sözleriyle başlayan öğrenci andına dair merak edilen bilgiler…

Andımız Nedir?

Öğrenci andı ya da Andımız, Türkiye’deki ilköğretim okullarında 1933-2013 yılları arasında “Türk’üm, Doğruyum, Çalışkanım..” sözleriyle başlayan ve her sabah öğrenciler derse girmeden okutulmuş olan anttır. 1933 yılından beri Türkiye’de ve kuruluşundan itibaren de KKTC’de okutulmaya devam edilmekteydi.

Tarihçesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin açılışının 10. yıldönümü olan 23 Nisan 1933 tarihinde, 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının yapıldığı gün, dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Çankaya Köşküne gider. Köşkte, Atatürk ve Afet İnan vardır.

Dr. Reşit Galip, Atatürk’ün yanında duran Afet İnan’a, kendi el yazısı ile yazdığı kağıdı uzatır ve şunları söyler:

“Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir ant meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı” der.

Afet İnan, kendisine uzatılan kağıdı okumaya başlar. Kağıtta şunlar yazmaktadır:

“Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam:
Yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.”

Atatürk, Reşit Galip’i tebrik eder ve andın okullarda okunmasını ister.

Dönemin Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından kaleme alınan Öğrenci Andı, 1933 yılında uygulamaya konulmuştur. Daha sonra 1972 ve 1997 yılında çeşitli değişiklikler yapılarak bugünkü halini almıştır.

Andımızın Kaldırılması

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 1933 yılından itibaren ilkokullarda ve ortaokullarda İstiklal Marşı ile beraber okutulan Öğrenci Andı, genel olarak milliyetçi bir metin olarak kabul edilmiş, çeşitli kesimlerce faşist yorumlar içeren bir ant olarak nitelendirilir.

2013 yılında “Çözüm Süreci” kapsamında ve AK Parti iktidarının girişimiyle 30 Eylül 2013’te “Demokratikleşme Paketi” sonrası yapılan yasal değişikliklerle, Türkiye’de okullarda okunması uygulamasına son verildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Değişikliği’nin 8 Ekim 2013’te yürürlüğe girmesiyle, okullarda öğrenci andı kaldırılmıştı.

2011-2015 yılları arasında gerçekleştirilen ‘Çözüm Süreci’ nedeniyle bu kararın alındığı ileri sürüldü.

Türk Eğitim Sendikasının uygulamanın sonlandırılmasına ilişkin olarak Danıştay’da açtığı davanın sonucunda Danıştay 8. Dairesi, 2018 yılında oy çokluğuyla aldığı kararda, andı yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptaline karar verdi. Aradan geçen 5 yılın ardından 24 Nisan 2018’de Danıştay 8. Dairesi, ilköğretim okullarında uygulanan “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etti.

Ancak bu karar, yürütme tarafından uygulamaya alınmadı.

Millî Eğitim Bakanlığı, kararı temyiz etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna geldi. Kurul, 13 Mart 2021’de itirazı oy çokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesinin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı. Bu kararla birlikte artık okullarda Öğrenci Andı okunmayacak.

Andımız Sözleri

1933

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

1972

Öğrenci Andı, 1972 yılında değiştirildi. 29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ilkokullar yönetmeliğinin 78. Maddesinde andda yer alan “budunumu” kelimesi “milletimi” olarak değiştirilirken “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan cümle ile sonra yer alan “Ne mutlu Türküm diyene” cümlesi eklendi;

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda,
kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türk’üm diyene.

1997

And, 1997 yılında ikinci defa değiştirildi. “Öğrenci Andı”nın günümüzde söylenmekte olan metni, Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinin Ekim 1997 tarih 2481 sayısında yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 10. Maddesiyle belirlenmiştir. Bu maddeye göre ilköğretim okulunda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca aşağıdaki “Öğrenci Andı”nı söylüyorlardı;

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!

  • “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Onuncu Yıl Nutku’nun bitiminde Cumhuriyet Bayramı tebriği için söylediği sözdür.

“Büyük Türk milleti! On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, millî ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Türk milleti! Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne mutlu Türküm diyene!”

(Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal, Onuncu Yıl Nutku 29 Birinci Teşrin 1933)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün