Cuma Hutbesi

Cuma Hutbesi 15 Nisan 2022 Konusu; “Zekat ve İnfak”

Diyanet cuma hutbesi yayınlandı mı? 15 Nisan 2022 Cuma gününün cuma hutbesi metni nedir? Yarınki cuma hutbesi konusu ne olacak? Diyanet Hutbe!

15 Nisan 2022 Cuma hutbesi yayımlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 15 Nisan tarihli “Zekat ve İnfak: İslam’ın Kardeşlik Köprüsü” konulu Cuma hutbesinin tam metni…

Diyanet Cuma hutbesi yayınlandı mı? 15 Nisan 2022 Cuma hutbesinin tam metni nedir? Peki bu hafta Diyanet cuma hutbesi yayınlandı mı, ne zaman yayımlanacak? Yarınki cuma hutbesi konusu ne oldu? Diyanet Hutbe!

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Cuma hutbesi bu hafta Perşembe günü yayımlandı. Cuma Hutbeleri Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki ve yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftanın hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından da yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…

Cuma Hutbesi 15 Nisan 2022

11 Ayın sultanı Ramazan ayını idrak ettiğimiz, rahmet ve bereket iklimini yaşadığımız şu günlerde Ramazan’ın üçüncü Hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Zekat ve İnfak: İslam’ın Kardeşlik Köprüsü” konulu Cuma hutbesi ve tam metni

Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة​​​​​​​​​​ / Freitag Predigt
Tarih: 15.04.2022

ZEKÂT VE İNFAK: İSLAM’IN KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ

بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize inananlara lütfedeceğim”.[1]

Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Allah, zekâtı ancak mallarınızın kalan kısmını temizlemek için farz kıldı.”[2]

Aziz Müminler!

Uçsuz bucaksız kâinatı yaratan ve idare eden Yüce Allah’tır. O Mâlikü’l-mülktür, mülkün gerçek sahibidir. İnsanı en güzel biçimde var eden, imtihan için bu dünyaya gönderen ve sayısız nimetleri insanın önüne seren de O’dur. İnsanoğlundan beklenen ise yaratılış gayesine uygun bir hayat sürmektir. Yaratıcısına boyun eğmek ve samimiyetle kulluk etmektir. O’nun emir ve yasaklarına uymak, ihsan ettiği nimetlere şükretmektir.

Kıymetli Müslümanlar!

Rabbimizin bize lütfettiği her nimetin kendine has bir şükrü vardır. Zenginlik nimetinin şükrü de zekât ve sadaka vermek, infakta bulunmaktır.

Zekât ve infak, Cenâb-ı Hakkın bize emanet ettiği mal ve serveti ihtiyaç sahipleriyle paylaşmaktır. Kimsesizleri, yetim ve öksüzleri koruyup gözetmek, zenginle fakir arasında gönül köprüleri kurmaktır. Malımızı ihtiyaç sahiplerinin haklarından arındırmak ve bereketlendirmektir. Şefkat ve merhameti yüklenmek, kin ve haset ateşini söndürmektir. Cimrilik hastalığından korunmak, cömertlik erdemine kavuşmaktır. Hırs ve tamah girdabından kurtulmak, kanaatkâr ve diğerkâm bir ruha sahip olmaktır. Hâsılı mal ve servetin gerçek sahibini idrak etmek, kulluk bilincini diri tutmaktır.

Değerli Müminler!

Allah’ın kitabını okuyan, Resûlüllah’ın sünnetine uyan müminler, mallarını varlıkta ve darlıkta, gizliden ve açıktan, gece ve gündüz infak ederler.[3] Mallarını helal yollardan kazanırlar. Zekâtlarını verirken karşılığını yalnız Allah’tan beklerler. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda infak etmedikçe iyiliğe asla erişemezsiniz.”[4] ayetinin sırrına taliptir onlar.  Bilirler ki, sadakayla mal eksilmez ve dar zamanda ihtiyaç sahiplerine el uzatmak, aslında kendilerinin ahiret azığıdır. Malın kötüsünü değil iyisini verirler. İnanırlar ki asıl servetleri, dünyada tükettikleri değil, ahiret yurdu için tasadduk ettikleridir.

Aziz Müslümanlar!

“Allah yolunda harcayın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.”[5] buyruğuna uyarak yapacağımız hayırlarla dünyevi ve uhrevi tehlikelerden korunalım. Zekât, fitre, sadaka ve infakımızla, bir yetimin yüzünü güldürelim. Bîçare bir yüreğe dokunalım. Bir yaraya merhem olmanın huzurunu yaşayalım. Gönülden vermekle şükür kapısından girildiğinin, bir nimetin bin olacağının bilincinde olalım. Vermenin de bir adabı, infakın da bir ahlakı olduğunu unutmayalım. Bize emanet edilen serveti Allah yolunda harcarken başa kakma ya da gönül incitme gibi bir hataya asla düşmeyelim.

Kıymetli Kardeşlerim!

Ülkemizde pek çok vakfımız infaklarınıza vasıta olmaktadır. Türkiye Diyanet Vakfımız da yarım asırdır emanet ettiğiniz zekât, fitre, sadaka ve bağışlarınızı öncelikle yurt içinde olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahipleriyle buluşturmaya devam etmektedir. Bu vesileyle dünden bugüne iyiliğin yeryüzünde egemen olmasına vesile olanları rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

[1] A’râf, 7/156.

[2] Ebû Dâvûd, Zekât, 32.

[3] Bakara, 2/274; Âl-i İmrân, 3/134.

[4] Âl-i İmran, 3/92.

[5] Bakara, 2/195.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Hutbeyi indir

15.04.2022 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir

Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün

Diğer Konular

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün