Cuma Hutbesi

Cuma Hutbesi 21 Haziran 2019 “Allah’a İman”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Haftanın hutbesi 21 Haziran 2019 tarihli, “Allah'a İman” konulu Cuma Hutbesi yayınlandı.

Türkiye Geneli Cuma günü Cuma namazında camilerde okunmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okunacak 21 Haziran 2019 Cuma Hutbesi yayımlandı. Türkiye Geneli Diyanet İşleri Başkanlığının Yayımladığı 21 Haziran tarihli Cuma Hutbesi

Cuma Hutbesi

Her hafta Cuma günü Cuma Namazında Camilerde okunan Cuma Hutbesi’nin konusu belli oldu.

Diyanet işleri başkanlığı tarafından 21 Haziran 2019 tarihli Cuma Hutbesinin konusunu açıkladı. Diyanet işleri başkanlığı tarafından her hafta yayımlanan cuma hutbesinin bu haftaki konusu “Allah’a İman” oldu.

21.06.2019 Tarihli Cuma Hutbesi yazımızdan okuyabilirsiniz.

CUMA HUTBESİ 21 Haziran 2019

Hutbeyi indir

21 Haziran 2019 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığının yayımladığı Cuma Hutbesi Pdf ve Word formatı olarak indirebilirsiniz.

PDF İçin Tıklayınız
Word İçin Tıklayınız

ALLAH’A İMAN

Aziz Müminler!

Hutbeme başlarken okuduğum İhlâs suresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: O Allah’tır, bir tektir. Allah Samed’dir; her şey O’na muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir. Kimseyi doğurmamış ve kimseden doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kim kalbinden tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar.”[2]

Muhterem Müslümanlar!

Allah Teâlâ, âlemlerin Rabbidir. Her türlü hamd ve sena, kudret ve azamet, yücelik ve üstünlük O’na mahsustur. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Rabbimiz, mutlak güç ve sonsuz hikmet sahibidir. Ölümü ve hayatı var eden, mülkü ve makamı lütfeden, dilediğini yücelten, dilediğini alçaltan O’dur. Yaratan ve yaratmaya devam eden O’dur. Yaşatan ve rızık veren, doyuran ve koruyan O’dur. Hayatın her alanına ve her anına hükmeden, idare eden, yöneten yalnızca O’dur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Göklerde ve yerde bulunanların hepsi O’na muhtaçtır. O her an yaratma halindedir.”[3]

Kıymetli Müminler!

Allah’a iman, İslam’la şereflenmenin ilk şartıdır. Allah’ın varlığına, birliğine, eşi, benzeri ve ortağı olmadığına inanmak, yani tevhidi kabul etmek, iman esaslarının temelidir. Bizi yoktan yaratan ve sayısız nimetiyle yaşatan Rabbimizin üzerimizdeki en büyük hakkı, O’na iman etmemizdir.

Muhterem Müminler!

Allah’a iman, O’nun görevlendirdiği Peygambere ve gönderdiği Kitab’a uymayı, çizdiği sınırlara ve verdiği hükümlere teslim olmayı gerektirir. Mümin, Allah’a iman etmeyi sadece bir sözden ibaret görmez. Aksine Allah’a iman etmek, hem Kur’an-ı Kerim’in ayetleri hem de Peygamberimizin hadisleri vasıtasıyla Rabbimizi tanımayı ve hayatını bu iman üzere yaşamayı zorunlu kılar. Allah’a iman, müminin hayatına anlam katar, fikir ve kararlarına yön verir, canlı-cansız bütün varlıklarla ilişkilerini etkiler. Bu sebeple müminin dilinden dökülen ve yüreğinde kök salan iman, aslında yeryüzünde iyiliğin teminatıdır.

Değerli Müslümanlar!

Allah’a iman eden insan, her işinde Rabbinin rızasını gözetir. Ailesinin, akrabalarının, komşularının ve yanında çalışanların haklarını korur. Sorumluluk üstlendiği her işi, emanet bilinciyle yerine getirir.

Allah’a iman eden insan, zerre kadar da olsa hayrın ve şerrin mutlaka bir karşılığı olduğunu bilir. Ahiretini dünyaya değişmez, hesabı verilebilir bir hayat sürer.

Allah’a iman eden insan, kaba ve zorba olamaz. Aksine bütün işlerinde istişareye önem verir. Merhameti ve şefkati ilke edinir.

Allah’a iman eden mümin, vatanına ve milletine, dinine ve değerlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Malından hatta canından vazgeçer, ancak mukaddesatından asla vazgeçmez.

Aziz Müminler!

Allah’a iman, bizleri dünyada istikamete erdirecek, ahirette ise cennete ulaştıracak sağlam bir kılavuzdur. Rabbimize olan imanımız, kul olarak en değerli hazinemizdir. Allah’a iman ile bir ömür geçirmek, amelini imanına yoldaş eylemek, son nefeste iman ile çene kapamak ve ardında imanlı nesiller bırakmak hepimizin niyazıdır.

Hutbemi Hz. İbrahim’in Kur’an-ı Kerim’de yer alan şu sözleriyle bitiriyorum: “O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. Beni yediren ve içirendir. Hastalandığım zaman bana şifa verendir. Canımı alacak olan, sonra beni yeniden diriltecek olandır. Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum yine O’dur.”[4]

[1] İhlâs, 112/1-4.

[2] Buhârî, İlim, 49.

[3] Rahmân, 55/29.

[4] Şuarâ, 26/78-82.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Cuma Namazı’nın Hükmü

Cuma namazının farz olduğu Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Cuma Namazı hutbesi ile birlikte eda edilen iki rekatlı, cemaatle kılınan bir namazdır.

İlk Cuma Namazı

Hz. Peygamber tarafından ilk cuma namazı Kubâ’dan Medine’ye giderken Sâlim b. Avf oğulları yurdunda Rânûnâ vadisinde hicretin 1. yılında kılındı, ilk cuma hutbesi de orada irad edildi.

Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi pdf, cuma hutbeleri, cuma hutbesi bugün, hutbe duaları, diyanet hutbe arşivi, cuma hutbesi konusu, ankara müftülüğü hutbeler, hutbeler i̇stanbul müftülüğü, DITIB Cuma Hutbeleri

İlgili Konular

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün