Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü nedir, ne zaman kutlanır? Bilme hakkı neden önemli? Türkiye’de Bilgi edinme hakkı ne zaman geldi? Bilgi edinme hakkına kimler sahiptir? 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Nedir? Bilgi edinme hakkı nasıl kullanılır, nereye başvurulur? 2025 Bilgi Edinme Hakkı Günü Teması ve tarihçesi
Uluslararası Bilme Hakkı Günü ya da Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü her yıl 28 Eylül’de kutlanıyor. Bu gün internette gezinme, bilgi arama, edinme ve sosyal medya veya bloglarımızda bilgi yayınlama hakkımızı kutluyoruz! İhtiyacınız olan her şeyi öğrenemediğiniz bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Bunu okuma hakkınız olduğu için okuyorsunuz!
Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü
Bilgi, düşüncemizi, akıl yürütmemizi ve kendimizi ifade etme şeklimizi etkiler. Çoğu zaman, gerçeklere ve bildiğimiz şeylere dayanarak kararlar veririz. Karşılıklı bağımlı olduğumuz bir toplumda yaşadığımızdan, güvenliğimiz ve gelişimimiz için harekete geçmek için çevremizde neler olup bittiğini bilmek bizim için önemlidir. Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü, bilgi arama ve bilgiye erişme hakkımızı kabul ettiğimiz bir gündür.
Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü, sürdürülebilir kalkınma için güçlü kurumlar oluşturmak ve bilginin bir kamu malı olarak vizyonunu desteklemek ve uluslararası işbirliğini güçlendirmek için bilgiye erişim yasalarının ve bu yasaların dünya çapında uygulanmasının önemini vurgulamaktadır.
“Bir insanın aklı bilgisine göre değil, bilgi edinme yeteneğine göre ölçülür.” – George Bernard Shaw
Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü Tarihçesi
Gün ilk olarak 2002 yılında bir UNESCO Konferansı tarafından başlatıldı, ardından birçok uluslararası sivil toplum tarafından kabul edildi ve geliştirildi.
17 Kasım 2015’te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 28 Eylül’ü Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü olarak ilan etti.
Dünyada birçok sivil toplum kuruluşu ve devlet kurumunun bu riayeti benimsediğini ve halen kutladığını dikkate alan BM Genel Kurulu, 28 Eylül 2019’u da Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü olarak kabul edildi ve resmi olarak her yıl 28 Eylül’de kutlanmaya başlandı.
International Day for Universal Access to Information (IDUAI) – Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Günü, şeffaflık talep eden Afrika sivil toplumlarının eylemiyle ortaya çıkmıştı. Bir vatandaşın bilme hakkı, hükümetin eylemleri ve yasaların uygulanması için bir kontrol görevi görecektir. Bilgi Edinme Hakkı Günü, vatandaşlara yalnızca ülkelerinin siyasi sistemine aktif olarak katılma gücü vermekle kalmaz, aynı zamanda basın özgürlüğünü de destekleyerek bilginin yayılmasını kolaylaştırır.
2025 Teması: Dijital Çağda Çevresel Bilgilere Erişimin Sağlanması
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2025 Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü’nün teması, “Dijital Çağda Çevresel Bilgilere Erişimin Sağlanması” (Ensuring Access to Environmental Information in the Digital Age) olarak belirlenmiştir.
Bu yılın teması, iklim krizi ve ekolojik çöküşle mücadelede, dijital teknolojilerin merkezinde yer aldığı yeni bir dönemi işaret ediyor. Temel vurgu, çevresel verilerin (hava kalitesi, su kirliliği, ormansızlaşma, karbon salımları vb.) herkes için şeffaf, anlaşılır ve kolayca erişilebilir kılınmasıdır. Bu, vatandaşların bilinçli kararlar almasını, toplulukların çevresel tehditlere karşı harekete geçmesini ve hükümetlerin daha etkili politikalar geliştirmesini sağlayacak hayati bir adımdır.
2025 yılı kutlamaları, özellikle dijitalleşen dünyamızda çevresel bilgiye erişimin hayati önemi üzerine odaklanmaktadır. Bu tema, iklim değişikliği, kirlilik, biyolojik çeşitlilik kaybı ve afet riskleri gibi ulusal sınırları aşan sorunlarla mücadelede, şeffaf ve işbirlikçi küresel bilgi paylaşımının gerekliliğini öne çıkarır.
Dijital Teknolojinin Rolü: Tema, dijital teknolojilerin ve açık veri platformlarının, kamunun çevresel bilgilere erişimini nasıl iyileştirebileceğini vurgular. Bu teknolojiler, şeffaflığı artırır ve vatandaşların çevre yönetimine anlamlı bir şekilde katılmalarını güçlendirir.
Yasal Dayanaklar: Çevresel bilgiye erişim hakkı, uluslararası yönetişim çerçeveleriyle de desteklenmektedir. Paris Anlaşması (2015) ve Rio Çevre ve Kalkınma Deklarasyonu (1992) gibi uluslararası sözleşmeler, vatandaşların “bilme hakkına” yasal bir zemin oluşturur.
Temanın Öne Çıkan Alt Başlıkları
- Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Hükümetlerin ve şirketlerin çevresel performanslarının dijital platformlar aracılığıyla kamuya açık hale getirilmesi. “Yeşil badana” (greenwashing) ile mücadelede en güçlü silahımız şeffaf bilgidir.
- Dijital Demokrasi ve Katılım: Vatandaşların, elinde somut veriler olmadan çevresel süreçlere katılamaz. Açık veri platformları, bireyleri sadece bilgi tüketicisi değil, aynı zamanda çözümün bir parçası haline getirir.
- Teknoloji ve İnovasyon: Yapay zeka, uydu görüntüleme ve büyük veri analitiği gibi teknolojilerin, çevresel değişiklikleri gerçek zamanlı olarak izlemek ve modellemek için nasıl kullanılabileceği ele alınacak.
- Dijital Uçurumun Kapatılması: Çevresel bilgiye erişimdeki eşitsizlikler. Kırsal kesimdeki veya düşük gelirli toplulukların da bu bilgilere ulaşabilmesi için altyapı ve dijital okuryazarlık çalışmalarının önemi vurgulanacak.
- Küresel İş Birliği: İklim değişikliği gibi sorunlar ulusal sınır tanımaz. Bu nedenle, ülkeler arasında çevresel veri paylaşımını kolaylaştıracak küresel standartlar ve iş birlikleri teşvik edilecek.
2025 Yılında Öne Çıkan Etkinlikler ve Faaliyetler
- Küresel Konferans (29-30 Eylül 2025, Manila): UNESCO’nun ev sahipliği yapacağı bu zirve, tema kapsamındaki en önemli etkinlik olacak. Hükümet yetkilileri, sivil toplum kuruluşları, teknoloji uzmanları ve aktivistler, dijital çağda çevresel bilgiye erişimin zorluklarını ve fırsatlarını masaya yatıracak.
- Yerel ve Ulusal Düzeydeki Faaliyetler:
- Açık Veri Atölyeleri: Belediyeler ve STK’lar tarafından düzenlenecek, vatandaşların şehirlerindeki hava kirliliği, su kalitesi gibi verileri nasıl okuyup yorumlayacağını öğreten eğitimler.
- “Veriye Dayalı Aktivizm” Kamuoyu Oluşturma Kampanyaları: Sosyal medyada, belirli bir çevre sorununa dair verileri görselleştirerek farkındalık yaratan kampanyalar.
- Webinar Serileri: Akademisyenler, veri gazetecileri ve çevre aktivistlerinin, dijital araçlar ve çevre hakkı üzerine konuşmacı olacağı çevrimiçi paneller.
- Hackathon’lar: Yazılımcı ve tasarımcıların, çevresel sorunlara dijital çözümler (uygulamalar, veri görselleştirme araçları) üretmek için yarışacağı etkinlikler.
Türkiye’de bilgi edinme hakkı kanunu ne zaman çıktı?
Bilgi edinme hakkı, bireylerin devlet kurum ve kuruluşlarının görevlerinden dolayı sahip oldukları bilgilere ulaşabilme hakkıdır. Vatandaşlar kendileriyle doğrudan ilgili olsun veya olmasın, merak ettikleri herhangi bir bilgiyi elde edebilirler. Bu, Anayasanın 4982 numaralı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile yasal hale gelmiştir.
Kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen kanun 9 Ekim 2003 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve 24 Nisan 2004’de yürürlüğe girdi.
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Resmi devlet kurumları başta olmak üzere belli kurumsal standartları yerine getiren özel sektör firmaların bile meslek sırrı ve kişisel bilgi harici genel konularda açıklama yapılmasını istedikleri her türlü ürün ve hizmet esaslı konuyla ilgili olarak kişilerin, kurumların tüzel kişilikleriyle muhatap olabilmelerini sağlayan, ilgili kanun kapsamında ücretsiz verilen hizmettir.
Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Hem vatandaşlar hem dernek, vakıf, şirket gibi tüzel kişiler bilgi edinme hakkına sahiptir. Yabancılar ise belli koşullar dahilinde bilgi edinme hakkı yasasından yararlanabilir.
Bilgi edinme hakkı nedir?
Bilgi edinme hakkı, bireylerin devlet kurum ve kuruluşlarının görevlerinden dolayı sahip oldukları bilgilere ulaşabilme hakkıdır. Vatandaşlar kendileriyle doğrudan ilgili olsun veya olmasın, merak ettikleri herhangi bir bilgiyi elde edebilirler. Bu sayede kamu kurum ve kuruluşları şeffaflaşır ve bilgi demokratikleşir. Bireyler bu şekilde yönetime dahil olurlar.
Başvuru dilekçeleri, elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilebilir. Dilekçelerde, formlarda başvuranın adı, soyadı, imzası, adresi belirtilmesi gerekir.
Herkes bu haktan yararlanabilir mi?
Evet. Tüm vatandaşlar bilgi edinme hakkına sahiptir. Hem ülkede yaşayan vatandaşlar, hem dernek, vakıf, şirket gibi tüzel kişiler bilgi edinme hakkına sahiptirler. Yabancılar belli koşullar dahilinde bilgi edinme hakkı yasasından yararlanabilir.
Bilgi edinme hakkı kaç gün? Başvuru ne kadar zaman yanıtlanır?
Türkiye’de bilgi istenen Kurum ve kuruluşlar, başvuranlara on beş (15) gün içinde yanıt vermek zorundadır. Yanıt yazılı olarak postayla veya elektronik ortamda bildirilir. Başvurunun reddedilmesi hâlinde, ret kararının gerekçesi ve buna karşı başvuru yollarının da yazıda belirtilmesi gerekir.
İnternet, bilme hakkımızı etkiler mi?
Evet. İnternette bulduğumuz bilgilerin çoğu, bir kişinin bakış açısını gösterir, bu da bildiklerimizi ve nasıl düşündüğümüzü etkileyebilir.
İnternet insan haklarını nasıl etkiledi?
Dijital teknoloji, insan haklarının hem uygulanma hem de ihlal edilme biçimlerini dünya çapında dönüştürdü. İnternet, bir dizi insan hakkının gerçekleştirilmesi ve ekonomik kalkınmanın hızlandırılması için vazgeçilmez bir araç haline geldi. Yine de, her gün, dijital teknolojilerin insan haklarını baltalamada nasıl bir rol oynadığına dair yeni örnekler ortaya çıkıyor.
Türkiye’de bir başbakanın Twitter’ı yasaklaması, İran’da Facebook’ta bir paylaşım için verilen ölüm cezası; NSA’nın Amerikan vatandaşlarını toplu olarak elektronik olarak gözetlemesi; Avrupa’da Google aramalarında unutulma hakkına ilişkin bir mahkeme kararı; Çin’de İnternet kullanıcılarının servis sağlayıcılara gerçek adlarını verme zorunluluğu bunlara örnek olarak verilebilir.
28 Eylül Bilgi Edinme Hakkı Günü’nde neler yapılır?
Bugün belki de daha bilinçli bir şekilde internette gezinebilirsiniz. Çünkü günümüzde internet, bilgi edinmenin en kolay yoludur. Bu nedenle bu günü birçok şeye göz atmak ve öğrenmek için kullanın. Çeşitli blogları ve web sitelerini ziyaret edin ve tüm bu bilgileri içinize çekin!
Beğendiğiniz ilginizi çeken bir blog gönderisini paylaşın! Arkadaşlarınız ve ailenizle bir blog yazısı yazarken, paylaşırken veya okurken bilme hakkınızı kullanırsınız. Bunu yaparak, başkalarını etkiliyor ve onların da haklarını kullanmalarına yardımcı oluyorsunuz.
Güncel kalın! Haberleri izleyin, gazeteleri okuyun, radyo dinleyin – çevrenizde neler olup bittiğini öğrenin. Konu spor, politika, suç ve hatta hava durumu hakkında olsun, ne kadar çok bilirseniz o kadar iyi!
Daha fazlasını bilmek, bilmediğimiz şeyler hakkında daha derin ve daha eleştirel düşünmemizi sağlar ve bu bizi daha akıllı yapar!
Bu yazılar da ilginizi çekebilir;
>