Cuma Hutbesi 13 Haziran 2025 – Düğün Yapmanın Âdâbı
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 13 Haziran 2025 tarihli Cuma Hutbesi Konusu "Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır" oldu.
Diyanet 13 Haziran 2025 Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 13 Haziran tarihli Cuma hutbesinin konusu “Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır” oldu.
Hutbenin Ana Mesajı: Evlilik, Allah’ın emri ve Peygamberimizin sünnetine uygun olarak gerçekleştirilmesi gereken kutsal bir birlikteliktir. Düğün ve evlilik merasimleri de bu çerçevede İslami adaba uygun şekilde, sade, helal ve gösterişten uzak olmalıdır.
Cuma hutbesi ne zaman okunur? Bu haftaki 13 Haziran 2025 Cuma hutbesi yayınlandı mı, hutbenin tam metni nedir? Peki bu hafta hutbe ne zaman yayımlanacak? Bugünkü Cuma Hutbesinin konusu nedir, belli oldu mu? Hangi konu ve konulardan bahsedilecek? Cuma hutbeleri her camide aynı mı? Diyanet Hutbe ne demek!
Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 13 Haziran Cuma hutbesi Perşembe günü yayımlandı. Her hafta olduğu gibi Cuma Hutbeleri ve konusu Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye genelinde tüm il ve ilçelerinde, yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftaki hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…
Cuma Hutbesi 13 Haziran 2025
13 Haziran 2025 tarihli (yarınki) Türkiye genelinde camilerde okunacak hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır” konulu Cuma hutbesi ve tam metni
Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة / Freitag Predigt
DÜĞÜN YAPMANIN DA BİR ÂDÂBI VARDIR
بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Muhterem Müslümanlar!
İnsanların hayatındaki en önemli günlerden ve dönüm noktalarından biri de evliliktir. Evlilik; bir erkek ve bir kadının Allah’ın emri, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sünnetine uyarak meşru bir nikâhla hayatlarını birleştirmesidir. Evlilik; eşlerin gözünü haramdan koruyan, iffetini muhafaza eden[1], hürmet ve saygınlıklarını güvence altına alan güçlü bir kalkandır. Temiz ve sağlıklı bir neslin, sağlam ve güçlü bir toplumun teminatıdır.
Cenâb-ı Hak, evliliğe mesafeli duran müminleri mutedil ve ölçülü bir hayata şöyle davet etmektedir: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu sınırları da aşmayın. Zira Allah haddi aşanları sevmez.”[2]
Aziz Müminler!
Evliliğin ilanı olan nişan, nikâh ve düğün gibi merasimler ise sevinç ve mutluluğu paylaşmanın zarif yollarıdır. Gönülleri kaynaştırmanın, birlik ve beraberliği güçlendirmenin, dostlukları pekiştirmenin nadide fırsatlarıdır. Her işimizde olduğu gibi nişan, nikâh ve düğün merasimlerindeki ölçümüz, yüce dinimiz İslam’dır. Dinimiz, düğün merasimlerinde erkeklerin ve kadınların kendi aralarında mahremiyete riayet ederek meşru sınırlar içerisinde eğlenmelerine izin vermiştir.
Ancak mahremiyetin gözetilmediği, tesettürün hiçe sayıldığı, alkolün tüketildiği, sevinçleri kedere dönüştüren silahlı kutlamaların yapıldığı, yüksek sesli müziklerle gece gündüz demeden çevrenin rahatsız edildiği, oluşturulan konvoylarla insanların can ve mal emniyetinin hiçe sayıldığı bir eğlence anlayışı dinimizde yoktur.
Kıymetli Müslümanlar!
Sade bir yüzük, içtenlikle yapılan bir dua, küçük bir ikram ile gerçekleşmesi gereken düğün merasimleri; maalesef, günümüzde, israf ve gösterişin zirveye çıktığı törenlere dönüşmüştür. Şatafatlı salonlardan israf kokan menülere, tesettüre uymayan kıyafetlerden hediyeleşme ruhundan uzak adeta bir borç gibi değerlendirilen takı yarışlarına kadar abartılı yapılan her şey, evliliğin ruhunu bozmaktadır. Allah Resûlü (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: خَيْرُ النِّكَاحِ أَيْسَرُهُ “Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır.”[3]
Dolayısıyla; evlilik teklifi, kız isteme, söz kesimi, kına ve çeyiz gibi evliliğe atılan adımlar, ailelerin ve gençlerin altından kalkamayacağı yükler haline getirilmemelidir. “Gelin hamamı”, “Bekârlığa veda partisi”, “Cinsiyet partisi”, “Bebek geliş kutlaması” gibi dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan, Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinliklere asla tevessül edilmemelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, fıtratın gereği saydığı çocukların sünnet edilmesi,[4] amacından koparılmamalıdır. Sünnet düğünleri; abartılı kıyafetler, israfa varan harcamalar ve uzun konvoylar ile gösteriş ve övünç vesilesi haline getirilmemelidir.
Değerli Müminler!
Unutmayalım ki; evlilikler sadelikten uzaklaşıp, gösterişe dönüştükçe ağır bir yük haline gelmektedir. Bu durum da gençlerimizi evlilikten soğutmakta ya da onların hiç evlenmemelerine sebep olmaktadır. Düğünlerde, “Allah rızası” yerine “El âlem ne der!” anlayışı hâkim olduğunda; rahmetin yerini zahmet, muhabbetin yerini nefret, bereketin yerini borç almaktadır. Örf, adet ve gelenekler bahane edilerek “Eksik bir şey kalmasın!” düşüncesiyle yapılan harcamalar, kredi ve faiz yüküyle hem aileleri hem de gençleri telafisi güç sıkıntılara sürüklemektedir.
Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimizin, وَاَنْكِحُوا الْاَيَامٰى مِنْكُمْ “İçinizden bekâr olanları evlendirin…”[5] emri gereği, gençlerimizi evlendirmek hem ailelerin hem toplumun hem de yetkili kişi ve kurumların sorumluluğudur. Dolayısıyla evlilik yaşının yükseldiği, doğum oranlarının azaldığı çağımızda bize düşen; gençlerimizi evliliğe teşvik etmek, evliliği kolaylaştırmak, bu yolda onlara maddi ve manevi destek sağlamaktır.
Bize düşen; اِنَّ الْمُبَذِّر۪ينَ كَانُٓوا اِخْوَانَ الشَّيَاط۪ينِۜ “…Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir…”[6] ilahi uyarısını dikkate alarak, düğünlerimiz dahil her konuda aşırılıktan ve israftan uzak durmaktır.
Bize düşen; مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَقْعُدَنَّ عَلَى مَائِدَةٍ يُدَارُ عَلَيْهَا بِالْخَمْرِ “Allah’a ve ahiret gününe iman eden asla içki içilen bir sofrada oturmasın!”[7] nebevi uyarısı gereğince bütün kötülüklerin anası olan alkolün hiçbir çeşidine düğünlerimizde yer vermemektir. Alkollü davetlere asla katılmamaktır.
Bize düşen; وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍۜ “…Kınayanın kınamasından korkmazlar…”[8] ayeti mucibince Allah’ın rızasını, Resûlünün hatırını herkesten ve her şeyden üstün tutmaktır. Hayatımızın her alanında olduğu gibi düğünlerimizde de helallerle yetinmek, haramlara asla tevessül etmemektir.
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin, çoğalın. Çünkü ben, kıyamet günü diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.”[9]
[1] Buhârî, Nikâh, 3.
[2] Maide, 5/87.
[3] Ebû Dâvûd, Nikâh, 30-31.
[4] Buhârî, Libâs, 63.
[5] Nûr, 24/32.
[6] İsrâ, 17/27.
[7] İbn Hanbel, I, 20.
[8] Mâide, 5/54.
[9] İbn Mâce, Nikâh, 1.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Hutbede Geçen Vurgular:
- “Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır.” (Hadis)
- “Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir.” (İsra, 27)
- “Allah’a ve ahiret gününe iman eden, içki içilen sofrada oturmasın.” (Hadis)
- “Nikâh benim sünnetimdir; kim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir.” (Hadis)
Hutbeyi indir
13.06.2025 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir
- Diyanet Hutbeler
- Cuma Hutbesini Mp3 olarak indir, dinle
Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün, cuma hutbesi nasıl yapılır, nasıl okunur?
Bu yazılar da ilginizi çekebilir;
>