Hadis

Peygamber Efendimizden Yalan ile ilgili Hadisler

Yalan ile ilgili, yalan söylemenin fenalığı hakkında Peygamber Efendimizden kaynaklarıyla rivayet edilen hadisler...

Yalan ve aldatma ile ilgili hadisler, yalan söylemenin fenalığı hakkında Peygamber Efendimizden sahih kaynaklarıyla rivayet edilen hadisler…

Yalan ile ilgili, yalan söylemenin fenalığı hakkında Peygamber Efendimizden rivayet edilen hadisleri bu yazımızda derledik.

Yalan, gerçeğin saklanması, doğrunun yanlış yapılması veya doğru olanın aksinin söylenmesidir. Yalancılık da hem dinimizce hemde toplum genelinde çok çirkin bir davranıştır. İslam dini yalanı haram kılmış ve şiddetle yasaklamıştır.

İşte kaynaklarıyla Peygamber Efendimizden Hadisler

Yalan ve Aldatma ile ilgili Hadisler ve rivayetler

Hadis-i Şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Benim hakkımda yalan söylemeyin. Zira benim üzerime yalan uyduran cehenneme girer.”

(Buhari, İlm 38, Müslim, Mukaddime 1, (1), Tirmizi, İlm 8, (2662))

Hadis-i Şerifte Buyuruldu ki:

Babama dedim ki: “Ben niye senin Resulullah’tan hadis rivayetini işitmiyorum. Halbuki falan ve falandan çokça işitiyorum?” Bana şu cevabı verdi: “Evet ben, Müslüman olduğum günden beri Aleyhissalatu vesselam’ı hiç terketmedim. Hep beraber olduk. Ancak O’nun şöyle söylediğini de işittim: “Kim bile bile bana yalan nisbet ederse ateşteki yerini hazırlasın.”

(Buhari, İlm 38, Ebu Davud, İlm 4, (3651))

– Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Benim üzerime söylenen yalan, bir başkası üzerine söylenen yalan gibi değildir. Öyleyse kim bile bile bana yalan nisbet ederse cehennemdeki yerini hazırlasın!” (Buhari, Cenaiz 34, Müslim, Mukaddime 4, (4), Tirmizi, İlm 9, (2664))

– Büşeyr el-Adevi, Hazreti İbnu Abbas Radıyallahu Anh’a gelip:

“Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu…” diyerek bir şeyler anlatmaya kalktı. Ancak İbnu Abbas onu konuşmaya bırakmadı ve kendisine iltifat etmedi. Büşeyr: “Sözlerimi niye dinlemiyorsunuz? Ben size Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dan anlatıyorum, hiç tınmıyorsunuz, niçin?” diye sordu.

İbnu Abbas ona şu cevabı verdi: “Biz vaktiyle, bir kimsenin “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki” dediğini işitince, gözlerimizi ona çevirip kulaklarımızı da dinlemek üzere uzatıyorduk. Ne zaman ki, insanlar hadis rivayetinde laubalileştiler, biz de onlardan ancak bildiklerimizi almaya başladık.” (Müslim, Mukaddime 7, (7))

– Yalan, rızkı azaltır. (Ebuşşeyh, isfehani)

– Yalan, nifak kapılarından biridir. [ibni Adiy]

– İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez. (ibni Ebi şeybe, Bezzar)

– Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker. Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür. (Buhari)

– Münafıklık alametinden biri de yalan söylemektir. [Buhari]

– Şu üç şeyden biri kimde bulunursa, o kimse, namaz kılsa da, oruç tutsa da münafıktır: Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik. (Ebu Davud)

– İnsanları güldürmek için yalan söyleyenlere, yazıklar olsun! (Ebu Davud)

– Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür. (ibni Mace)

– Pazarcıların çoğu facirdir! çok yemin ederek günaha girerler ve yalan söyleyerek alış-veriş yaparlar. (Hakim)

– Aldatan Cehennemdedir. (Taberani)

– Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ’dan rivayetle şöyle buyurmuştur;

“Rasûlullah (s.a.v)’e, yalandan daha kötü ve çirkin gelen bir huy yoktu. Ashâbından birinin herhangi bir hususta azıcık yalan söylediğini duysa, onun tevbe ettiğini öğreninceye kadar kendisini o sahâbîden uzak tutar, fazla görüşmek istemezdi.” (İbn-i Sa’d, I, 378)

– Safvân bin Süleym -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:

“–Mü’min korkak olabilir mi?” diye soruldu.

–Evet, olabilir!” buyurdular.

“–Mü’min cimri olabilir mi?” diye soruldu.

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yine:

“–Evet, olabilir!” buyurdular.

“–Pekâlâ, mü’min yalancı olabilir mi?” diye soruldu.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu sefer:

“–Hayır, aslâ!” buyurdular. (Muvatta’, Kelâm, 19; Beyhakî, Şuab, IV, 207)



[display-posts]

Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün