GündemNükteler

Nükte Nedir? Nükte Anlamı Ne demektir?

Nükte Nedir? Kelime anlamı olarak Nükte; anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri gibi anlamlara gelir.

Nükte Nedir, Ne demektir? Kelime anlamı olarak Nükte; anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri gibi anlamlara gelir. Kelime anlamları

Nükte Nedir?

Kelime anlamı olarak Nükte; anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri gibi anlamlara gelir.

Sözlerin veya ibarelerin asıl manasından başka, düşündürdüğü, latif ve nazik anlamlardır. İbarelerin görünen açık anlamlarından başka, dikkat ve derin düşünce ile anlaşılabilen ince manalar, latif anlamlar olarak kullanılır.

Anlamda geçen kelimelerin anlamları

ANLAM Nedir?

1 . Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör.
2 . mantık Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

ANLAMLI Nedir?

1 . Anlamı olan, manalı.
2 . mecaz Gizli bir anlamı olan, düşündürücü, manidar: “Sesi anlamlı, söyledikleri içtendi; bir iki yıl öncesinin sert, çatışmacı sesi değildi.”- B. Günel.

DAVRANIŞ Nedir?

1 . Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket: “Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet!”- N. Cumalı.
2 . felsefe Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.
3 . ruh bilimi Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.

DERİN Nedir?

1 . Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan: “Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor.”- Ö. Seyfettin.
2 . Yüzeyden içeri inen.
3 . Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan: “Derin bir bilgin.”- .
4 . Yoğun: “Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı.”- M. Ş. Esendal.
5 . Uzun süren: “Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi.”- P. Safa.
6 . mecaz Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan: “Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır.”- F. R. Atay.
7 . mecaz İçten gelen: “Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez.”- R. H. Karay.
8 . mecaz Uyanılması güç, ağır (uyku).
9 . isim, mecaz Dip: “Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde.”- Y. K. Beyatlı.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ Nedir?

1 . Düşünmeye sebep olan, düşünmeye yol açan: “Bu açıklamalar ilginç tartışmalara yol açtı ve düşündürücü sorunlar çıktı ortaya.”- M. C. Anday.
2 . mecaz Tasalandıran, kaygılandıran: “Atalarımızın ar ve hayâ perdesi yırtılmak diye pek düşündürücü bir tabirleri vardır.”- R. N. Güntekin.

ESPRİ Nedir?
1 . İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, nükte: “İnceliği bu özelliğine de sindiği için esprileri hiçbir zaman harcayıcı olmazdı.”- H. Taner.
2 . edebiyat Yazıda, resimde, sözde ve davranışta ince, derin anlam, nükte: “Romanın esprisi.”- .

FIKRA Nedir?
1 . Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik: “Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir.”- B. Felek.
2 . edebiyat Köşe yazısı: “Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı.”- Ç. Altan.
3 . hukuk Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri: “Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.”- Anayasa.
4 . Paragraf.
5 . eskimiş, anatomi Omur.

KONU Nedir?
1 . Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje: “Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım.”- Y. Z. Ortaç.
2 . Üzerinde konuşulan şey, bahis: “Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım.”- B. Felek.

SÖZDE Nedir?
1 . Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen: “Bugün bir ikinci moda da çıplaklıktır fakat bu bir sözde çıplaklıktır.”- H. E. Adıvar.
2 . zarf Sözüm ona, sanki, güya: “Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım.”- Ö. Seyfettin.

ŞAKA Nedir?

Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket ya da söylenen söz, °latife.

YAZI Nedir?
1 . Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi: “Türklerde yazının kullanılması eskidir.”- .
2 . Alfabe: “Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı”- .
3 . Harfleri yazma biçimi: “İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı.”- .
4 . Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: “İstiklal Harbi’nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık.”- O. S. Orhon.
5 . Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: “İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum.”- F. R. Atay.
6 . Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü.
7 . din b. (***) Yazgı.

ZARİF Nedir?
1 . Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen: “Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak.”- O. S. Orhon.
2 . Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.): “Zarif bir söz.”- .
3 . İnce, albenili.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün