BiyografiRisale-i Nur

Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Kısaca Hayatı

Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Kısaca Hayatı ve biyografisi. Said Nursi ne zaman ve nerede doğdu? Eğitim Hayatı ve Eserleri

Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Kısaca Hayatı ve biyografisi. Said Nursi ne zaman ve nerede doğdu? Kısa tarihi kaynaklar ışığında hayatı ve gençliği, eğitim hayatı ve eserleri

23 Mart 2023 Perşembe günü, Risale-i Nur müellifi Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 63. yıl dönümü. Bediüzzaman’ın hayatını tabi ki kısa şekilde anlatmak mümkün değildir. Risale-i Nur Tarihçe-i Hayat ve diğer tarihi kaynaklardan derlediğimiz Said Nursi hakkında bilgileri, şahsiyeti ve özellikleri hakkında bilgileri yazımızda bulabilirsiniz.

Said Nursi

İslam âlimi, mütefekkir (düşünür), Risale-i Nur Külliyatı adlı Kuran-ı Kerim tefsiri yazarı, müellifidir.

  • Doğum Tarihi: 1878 Bitlis, Nurs Köyü
  • Ölüm Tarihi: 23 Mart 1960 (82 yaşında), Şanlıurfa

Onun hayatı hakkında bilgi edinmekte en temel kaynak Tarihçe-i Hayat isimli eserdir.

Bediüzzaman Said Nursi ne zaman ve nerede doğdu? Ne zaman ve nasıl vefat etti? Kişisel bilgileri, çocukluğu ve gençliği, medrese eğitimi, savaş dönemi, esir düşmesi, Risale-i Nur ne zaman yazılmaya başlandı? İlk yazdığı eser ve son yazdığı eser nedir? Said Nursi hiç evlendi mi? Ölümü nasıl oldu ve mezar yeri biliniyor mu?

Said Nursi Kimdir?

Bediüzzaman Said Nursî, Rumî 1293, Hicrî 1295, Miladî 1878 tarihinde Bitlis’in Hizan kazasının İsparit nahiyesinin Nurs köyünde yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Babasının adı Mirza, annesinin adı Nuriye’dir. Küçük yaşından itibaren ilme meraklı olan Said, dokuz yaşına kadar peder ve validesinin yanında kaldı.

Gençliği ve Eğitim Hayatı

O yaşlarda tahsilde bulunan büyük biraderi Molla Abdullah’ın, ilimden feyiz alan, diğer kimselere göre tezahür eden meziyetini görerek hayran kaldı.

İlk eğitimini, izne geldiği zamanlarda ağabeyi Molla Abdullah’tan aldı.

İlme merakı ve iştiyakı sebebiyle 9 yaşından sonra, bulunduğu İsparit ocağı dışında bulunan Tağ köyünde Molla Mehmed Emin Efendinin medresesine gitti. Fakat burada fazla duramadı.

Küçük yaşlarda olmasına rağmen, daima izzetini korumaya, hatta âmirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edemeyen bir fıtratı vardı. Bu küçük yaşta görülen izzet, medreseden ayrılmasına sebep oldu ve tekrar Nurs köyüne döndü.

Tarihçe-i Hayat adlı eserinde bu konu hakkında şöyle yazmaktadır;

Molla Said’de küçük yaşta görülen bu izzet, nefse muhabbetten gelmiyordu. Kader-i İlâhî, istikbalde ilâ-yı kelimetullah vazifesini inayetiyle vereceği bir abdine, o vazifeyi bihakkın ifası için lâzım olacak hasletlerden biri olan izzet-i ilmiyeyi vermişti. Molla Said, henüz o zaman bunun mahiyet ve hikmetini belki bilemiyordu; fakat zaman gösterdi ki, şimdi muhteşem bir ağaç mahiyetini alan Risale-i Nur’un muazzam ve geniş hizmetinin levazımatından olan izzet-i ilmiyeyi, Cenâb-ı Hak, Molla Said’in ruhunda, ta o zaman küçük bir çekirdek olarak derc etmişti.

Nurs’ta ayrıca bir medrese olmadığından dersini, büyük biraderi Molla Abdullah’tan haftada bir defa sılaya geldiği günlere alırdı.

Henüz 9 yaşında iken başladığı ilim yolcuğunda birçok ilim merkezi ve medreseden ders aldı. Ancak hiç birinde uzun süreli kalmadı. Üç aylık, en uzun süreli ve düzenli eğitimini, 14 yaşlarında iken, sonradan Ağrı ilinin bir kazası olan Doğubeyazıt’taki Beyazıt Medresesi’nde, Şeyh Mehmet Celâlî’den aldı.

Doğu Anadolu’da medrese teşkilâtındaki özelliklerinden birisi şudur ki:

İcazet almış bir âlim, istediği köyde hasbeten lillâh bir medrese açar. Medrese talebelerinin ihtiyacı, iktidarı olursa medrese sahibi tarafından, iktidarı yoksa halk tarafından temin edilir; hoca meccanen ders verir, talebelerin iaşe ve levazımatını da halk deruhte ederdi.

Bunların içinde yalnız Molla Said, hiçbir suretle zekât almıyordu. Zekât ve başkasının eser-i minneti olan bir parayı kat’iyen kabul etmiyordu.

Bediüzzaman Lakabı

Yine 14 yaşlarında iken Doğu Anadolu’daki birçok ilim merkezi ve medreselere giderek, o dönemin medrese âlimleri arasında gelenek hâlinde olan ilmî münazaralara katıldı.

Keskin zekâsı ve güçlü hafızasının yardımıyla, katıldığı bütün münazaralardan başarıyla çıktı. Doğu’daki meşhur âlimlere rüştünü fiilen ispatlamış olan Said’in genç yaşta ulaştığı ilim seviyesi, herkesi hayrete düşürdü.

1892’de Bitlis’te Şeyh Emin Efendi ve diğer İslam âlimlerinin de bulunduğu ilim meclisinde yapılan imtihan ve münazara sonunda Molla Fethullah tarafından anlaşılması en zor konuları bile hemen kavraması, okuduğu ve incelediği kitapları bir kere okumakla ezberlemesi gibi farklı özellikleri sebebiyle, zamanın âlimleri ‘Bediüzzaman’ unvanını verdiler. Bu unvan diğer âlimler tarafından da kabul görünce Nursi bu isimle anılmaya başlandı.

Bediüzzaman ne demek?

Bedi ve zaman kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen Bediüzzaman kelimesi, ‘zamanın benzersizi’ anlamında kullanılmaktadır. Nitekim, Bedi ismi anlamı örneksiz, benzersiz, güzel olarak emsalsiz anlamına gelir.

I. Dünya Savaşı Yılları

Dünya Savaşı yıllarında gönüllü alay komutanı olarak Kafkas Cephesi’nde mücadele etti. İstiklal mücadelesinde destek verdi.

Birinci Dünya Harbi sırasında cephede iken İşaratü’l-İ’caz isimli eserini telife başladı.

Savaş sırasında birçok talebesi öldü, kendisi de yaralanıp gazi oldu.

3 Mart 1916’da Bitlis savunması sırasında yaralandı ve iki buçuk yıl Rusya’da esir kaldı. 1917’deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu.

Dar’ül-Hikmet’ül İslamiye görevi

Rusya’da esaretten kurtulup yurda döndüğünde başarılarından dolayı kendisine Harp madalyası verildi.

Ordu-yu Hümâyun’un tavsiyesi üzerine 4 Ağustos 1918’de Osmanlı’nın en üst düzey dinî danışma merkezi olan Darü’l Hikmeti’l İslamiye azası olarak atandı ve burada 1922’ye kadar görev yaptı.

1920 İngilizlerin İstanbul’u işgali yıllarında onların aleyhinde Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale ve Sünuhat, Rumuz, Şuaat, Tulûat, İşarat ve Hakikat Çekirdekleri isimli eserlerini neşretti.

Bediüzzaman’ın engelleyici bütün gayretlerine rağmen 13 Şubat 1925’de Şeyh Said Hâdisesi

meydana geldi.

Isparta ve Barla Hayatı

1925 yılında Van’da eğitim faaliyetlerinde bulunurken, o sırada meydana gelen Şeyh Said hareketi sebebiyle, bu harekete karşı çıktığı halde, tedbir olarak mecburî ikamete tâbi tutulmak üzere Burdur’a, ardından Isparta ve 1927 senesinde de Barla’ya gönderildi. Nur’un İlk Kapısı adlı eserini de bu yıllarda yazdı.

Barla’da sekiz yıl kaldı. “Risale-i Nur” isimli Kur’an tefsirinin telifine burada başladı. Risale-i Nur Külliyatı eserlerinin çoğu bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle 1935 senesinde Eskişehir Mahkemesine sevk edildi.

Sürgün Yılları

Sürgüne gönderildiği Kastamonu’da eserlerini yazmaya devam etti. 1943’te Denizli Mahkemesi’ne, 1948’de Afyon Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemeler beraatla neticelendi.

1925 – 1952 yılları arası devamlı şekilde Türkiye’nin birçok yerine sürgün ve sevk edildi. Afyon, Denizli, Kastamonu, Isparta gibi birçok mahkemede, hakkında davalar açıldı. Talebeleri ile birlikte birçok kez tevkif edildi.

1950’de çok partili hayata geçildiğinde, dini hak ve hürriyetler genişledi. Bediüzzaman, bu dönemde eserlerini matbaalarda bastırdı.

Risale-i Nurların beraati

1956 yılında Afyon Mahkemesi bütün Risale-i Nurların beraatine ve sahiplerine iadesine karar verdi ve Risale-i Nurların yayınlanması serbest bırakıldı.

Vefatı

Bediüzzaman Said Nursi, 23 Mart 1960’ta Urfa’da İpek Palas Otelinin 27 numaralı odasında 82 yaşında vefat etti. 24 Mart günü Urfa Halilürrahman Camii avlusundaki mezarına defnedildi. Naaşı, 12 Temmuz 1960’da kabrinden alınarak bilinmeyen bir yere götürüldü.

Said Nursi kimdir sorusunun cevabı tabiki bu kadar kısaca anlatılması mümkün değildir.

Risale-i Nur Külliyatı Eserleri

Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinin tamamına Risale-i Nur Külliyatı denilir.

  • Sözler
  • Mektubat
  • Lem’alar
  • Şualar
  • Tarihçe-i Hayat
  • Barla Lahikası
  • Kastamonu Lahikası
  • Emirdağ Lahikası
  • İşaratü-l İ’caz
  • Mesnevi-i Nuriye
  • Sikke-i Tasdik-i Gaybi
  • Asa-yı Musa
  • Zülfikar
  • Sirac-ün Nur
  • Tılsımlar
  • İman ve Küfür Muvazeneleri

Eski Said Dönemi Eserleri

  • Âsâr-ı Bedîiyye
  • Kızıl İcaz ve Talikat
  • Rumuzat-ı Semaniye
  • Muhakemat
  • Münazarat
  • Hutbe-i Şamiye
  • İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi

Kaynaklar; Tarihçe-i Hayat, Abdulkadir Badıllı, (1990). Bediüzzaman Said Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayat.

İlgili Diğer Konular 

Nukteler.com Facebook’ta

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün