Risale-i Nur

Risale-i Nur Nedir? Nasıl Bir Eserdir, Nasıl Bir Tefsirdir?

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin kaleme aldığı Risale-i Nur nedir? Nasıl bir eser ve tefsirdir?

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin kaleme aldığı Risale-i Nur nedir? Nasıl bir eser ve tefsirdir? Risale-i Nur Külliyatını oluşturan Eserler nelerdir?

Daha önce hiç duymayanlar için veya merak edenler için Risale-i Nur Nedir, nasıl bir eserdir? Müellifi, yazarı kimdir? Neden Kuran tefsiri denilmiştir? Risale-i Nur’da geçen konular nelerdir? Risale-i Nur Külliyatı neden diğer tefsirlerden farklıdır ve farkı nedir?

Risale-i Nur Nedir?

Asrımızın anlayış ve ihtiyacına göre yazılmış Bediüzzaman Said Nursi’nin yazdığı bir Kur’an tefsiridir. Risale-i Nur Külliyatı Kur’ân’ın hakikatlerini müspet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve ispat eder.

Risale-i Nur, her insan için en mühim mesele olan “Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve hakikatleri nedir?” gibi suallerin cevabını vâzıh ve kat’î bir şekilde, çekici bir üslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin eden Kur’an tefsiridir.

Risale-i Nur Nedir, Nasıl Bir Tefsirdir?

Kur’an Tefsiri hakkında Risale-i Nur Külliyatından Tarihçe-i Hayat adlı Eserde şöyle denilmektedir;

“Tefsir iki kısımdır:

Birisi, malum tefsirlerdir ki, Kur’ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânâlarını beyan ve izah ve ispat ederler.

İkinci kısım tefsir ise, Kur’ân’ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu kısmın pekçok ehemmiyeti var. Zâhir malûm tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda derc ediyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid feylesofları susturan bir mânevî tefsirdir.”

Risale-i Nur Külliyatı yazılırken Müellif Bediüzzaman Said Nursi, Kur’an-ı Kerimi baştan sona tefsir etmek niyetiyle önce İşaratu’l-İ’caz isimli eseri yazmıştır. Bu eser, Fatiha suresini ve Bakara suresinin ilk 33 ayetini sırayla tefsir etmektedir. Arapça olarak telif olunan bu eser, Kuran’ın nazmındaki mucizeliği göstermede bir şaheserdir. Müellif Bediüzzaman Hazretleri, Kuran’ın tamamını bu minval üzere 60-70 cilt olarak tefsir etmeyi düşünürken, gelişen olaylar ve zamanın şartları onu Türkçe bir Kur’an tefsiri yazmaya sevk eder. Sürgüne gönderildiği Barla, Kastamonu ve Emirdağ’da, ayrıca Eskişehir, Denizli ve Afyon hapishanelerinde 23 yıl boyunca Kur’an tefsirini yazmaya devam eder.

Bediüzzaman Hazretleri yazmış olduğu Risale-i Nur Külliyatında, Kuran’ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmek için Kur’an-ı Kerim’in tüm ayetlerini değil, özellikle imana ve hakikate taalluk eden ayetlerini ayetini beyan ve izah etmektedir. Açıklanan bu ayetlerin ışığında, diğer ayetleri de yorumlayabilecek muazzam bir altyapı kazandırır.

Risale-i Nur‘da ele alınan ayetler, genelde din düşmanları tarafından tenkit konusu yapılmış ayetlerdir. Risale-i Nur, onların tenkit ettikleri noktaları aklı başında olanlara beyan ve izahla ispat eder. Nitekim, onun izahları sonucu olarak, nice din düşmanı ikna olmuş, İslam’a girmiş, ikna olmayanlar ise en azından ilzam olarak sesini kesmek zorunda kalmıştır.

Kısaca Risale-i Nur Nedir?

Risale-i Nur sübjektif nazariye ve mütalâalardan uzak bir şekilde, her asırda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabımız olan Kur’ân’ın hakikatlerini rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesine arzedilen bir külliyattır.

Risale-i Nur: Kur’ân âyetlerinin nurlu bir tefsiri. Baştan başa iman ve tevhid hakikatleriyle müberhen. Her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış. Müsbet ilimlerle mücehhez. Vesveseli şüphecileri ikna ediyor. En avamdan en havassa kadar herkese hitap edip, en muannid feylesofları dahi teslime mecbur ediyor.

Risale-i Nur: Nurlu bir külliyat. Yüz otuz eser. Büyüklü küçüklü risaleler halinde. Asrın ihtiyaçlarına tam cevap verir. Aklı ve kalbi tatmin eder. Kur’ân-ı Kerim’in yirminci asırdaki – lâfzî değil – mânevî tefsiri…  (Risale-i Nur Külliyatı / Tarihçe-i Hayat)

Risale-i Nur, diğer âlimlerin eserleri gibi, yalnız aklın ayağı ve nazarı ile ders vermez ve evliyâ misilli yalnız kalbin keşif ve zevkiyle hareket etmiyor. Belki akıl ve kalbin birleşmesiyle ve ruh ve diğer latifelerin yardımlaşmasıyla hareket ede­rek en üst dereceye uçar. Kur’an ayetlerine ve imani konulara karşı çıkan, itiraz eden felsefenin değil ayağı, belki gözü yetişemediği yerlere çıkar; hakâik-i imâniyyeyi kör gözüne de gösterir.

Risale-i Nur’da, sözgelimi “Namaz nasıl kılınır? Farzları ve sünnetleri nelerdir?” gibi konulara girilmez. Ama, “Namaz niçin kılınır? Niçin belli vakitlerde eda edilir?” türünden soruların cevabı gayet delilli bir şekilde ele alınır. Onu okuyan biri, namaz kılma konusunda ikna olunca, nasıl kılınacağını fıkıh kitaplarından öğrenebilir.

Risale-i Nur Külliyatı bir ilim deryasıdır; herkes kapasitesi ve istidadı nispetinde, bu deryadan istifade eder. Her insanın anlayış ve idrak açısından ilim kabı ve dağarcığı farklılık gösterir. Bu yüzden Risale-i Nurlardan istifade etme, farklı farklıdır. Herkes kendi anlayış ve idraki kadar istifade eder. Bu sebeble Risale-i Nur Külliyatı yüksek ilim tahsil etmiş bir profesörden, ilkokul çağındaki bir çocuğa kadar zorlanmadan zevkle okunup istifade edilebilir. Risale-i Nur Külliyatı, Kur’anın bir tefsiri olduğundan okuyanın ilim derecesi ne olursa olsun istifadeye açıktır.

Hakikaten Risale-i Nurların her bir parçası farklı bir seçkin vasfa sahiptir. Ama hepsinin ortak bir noktası var, o da tahkiki iman ve hakiki marifettir.

Sözler, Lem’alar, Şualar, Mektubat gibi Risale-i Nurların temelini oluşturan eserlerinde; iman hakikatleri ve marifet galiptir.

Diğer eserler hakkında kısa kısa açıklamalar aşağıda verilmiştir.

Sözler

Allah, kâinat ve insan münasebetlerinin, çağımız anlayışına hitap eden bir üslupla ve Kur’an’ın dürbünüyle anlatıldığı, “insan neden ibadete muhtaçtır; kader nedir, insan kaderinin mahkumu mudur; kainat niçin yaratıldı; Kur’an neden mucizedir?” gibi bütün akılları hayrette bırakan ve hiçbir felsefenin halledemediği suallerin cevabını ve insanın imansız yaşayamayacağı gerçeğini ortaya koyan bu eser, Risale-i Nur Külliyatı’nın en mühim eserlerindendir.

Mektubât

Bu eserde günümüz insanına yol gösteren mektuplar bulunmaktadır. Kainattaki sürekli faaliyetin sırrı, Tek Allah’a inanç (Tevhid), Peygamber (a.s.m.) mucizeleri, İslamda reform, milliyetçilik, oruç gibi konularda zihinleri kurcalayan suallere verilen cevaplar ile Risale-I Nur Külliyatı’nın en mühim eserlerindendir.

Lem’alar

Gençlere, öğrencilere, hasta ve yaşlılara, ilim adamlarına, hanımlara daha doğru bir deyişle hepimize gerekli olan hayat ve iman prensiplerinin yer aldığı bu eserde Allah’ın varlığının kesin isbatı, Peygamberimizin (a.s.m.) bizzat yaşayarak gösterdiği saadet yolu, aile hayatının huzur prensipleri, iman kardeşliğini pekiştiren esaslar, günahın psikolojik tahlili ve günahtan kurtuluş yolları gibi konular ele alınmaktadır.

Şuâlar

Kainattan yaratıcısını soran bir seyyahın gözlemleri, bütün varlıkların dilinden tevhid delilleri; insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; ahirzamanda gelecek olan Deccal ve Süfyan gibi müthiş şahsiyetlerin mahiyetlerinin izahı ve bu konuda Hadis-i Şeriflerin açıklaması gibi çeşitli konuların yer aldığı mühim bir eserdir.

Mesnevî-i Nûriye

Risale-i Nur Külliyatının bir çekirdeği, insana Rabbini tanıtan yolların, nefisle mücadelesinde takip edeceği esasların, iman hakikatlerinin açıklamalarının yer aldığı, Risale-i Nur Külliyatı’nın fihristesi ve bir nevî fideliği addedilen bu eser Bediüzzaman’ın ilk eserlerindendir.

İşârâtü’l-İ’câz

Birinci dünya savaşı sırasında cephede yazılan olağanüstü bir eser çağımız insanının ihtiyacı olan Kur’an’ın yepyeni yorumları, ince manaları, ilimlerin keşfiyle anlaşılan gerçekleri tesbit eden bu eser çeşitli tefsirlerde dağınık bir şekilde işlenen sırları açığa çıkaran, Kur’an’ın mucize oluşunu bütün yönleri ile anlatan, Kur’an’ın nazmındaki vecizliği ve mucizeliğini ortaya koyan orjinal bir Kur’an tefsiridir.

Asâ-yı Mûsâ

Kur’ani bir bakış açısı ile etrafımızdaki varlıkları inceleyen bir eser. Ayrıca, ibadet, gençlik, ölümden sonra diriliş ve âhiret inancı ile dünyadaki mutluluk arasındaki ilişkiler de ele alınıyor.

Barla Lâhikası

Risale-i Nur’un Barla’da neşre başladığı dönemde ilk talebelerinin samimî hissiyat, kalbî ve ruhî istifadelerini dile getirdikleri mektuplar ve Bediüzzaman’ın bunlara verdiği cevapları içine alan bu eser Risale-I Nur yoluyla yapılan iman ve Kur’an hizmetinin meslek ve metodunu belirlemektedir.

Kastamonu Lâhikası

Nur müellifinin, Kastamonu’da talebeleri ile Nur’un inkişafı, mahiyeti, iman hizmeti, talebelerin hizmet tarzları ve din düşmanları ile mücadele şekillerini konu edinen karşılıklı mektuplardan oluşan bu eser bilhassa yazıldığı zaman itibariyle bir devrin iman ve Kur’an hizmetinin özeti ve içtimâî bir dersidir.

Emirdağ Lâhikası

Nur müellifinin, Emirdağ’da ikameti esnasında Isparta, Kastamonu, İstanbul, Ankara ve üniversite talebeleri ile Anadolu’ da ki talebelerine hizmetleri ve onların suallerine cevaben yazdığı mektuplar iman ve Kur’an hizmetinin günümüzdeki içtimâî vechesini ortaya koymaktadır.

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî

Kur’an-ı Kerim’in 33 âyetinin, Hazret-i Ali’nin (r.a.) ve Abdulkadir Geylani’nin Risale-i Nur’a gaybî işaretlerinin izahının yer aldığı bu eser Risale-i Nur Külliyatının mânâ alemindeki yerini ve ehemmiyetini ortaya koyan önemli bir eserdir.

Tarihçe-i Hayat

Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursi’nin doğumundan vefatına kadar olan yetişme tarzını, hizmetini, gayret, cehd ve fedakarlığını sade bir üslupla ortaya koyan; Bediüzzaman’ın yazı , mektup ve müdafaalarından derlenmiş ve bizzat kendisi tarafından tashih edilmiş çok kıymetli ve önemli bir eserdir.

Münazarat

Yeni Asya Neşriyat’ın orijinal nüshasına sadık kalarak yeniden neşrettiği bu eserde hürriyet, meşrutiyet ve istibdadın tarifi, mahiyeti, neticeleri; kalkınmamışlığın sebep ve çareleri; millet iradesinin hakimiyeti; devlet idaresine Şeriatın nasıl tatbik edileceği; müslümanlar arası birlik, bilhassa Kürt, Türk ve Arap milletlerini bir ve beraber olmaya mecbur kılan zaruretler, gibi konular.

Muhakemat

Her cümlesi bir kaide derinliğini taşıyan eser Bediüzzaman’ın ilk eserlerindendir. Müslümanların geri kalış sebepleri, bu sebepleri gidermenin çareleri; teknik gelişmelere İslâmiyet adına karşı çıkanların durumu; zorlukları akıl yoluyla çözmekten hoşlananlar için bulunmaz bir kaynak olan Muhekemat, mantıklı ve sağlam düşüncenin; doğru konuşup, doğru yazmanın ölçüleri gibi orijinal konuları ihtiva etmektedir.

Diğer Eserleri

Divan-ı Harb-i Örfi

Hutbe-i Şamiye

Sünuhat

Hutuvat-ı Sitte

Hizmet Rehberi

Beyanat ve Tenvirler

 

İlgili Diğer Konular 

Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün