Kuran-ı Kerim

Mümtehine Suresi

Kuran-ı Kerim’in 60. suresi olan Mümtehine Suresi 13 Ayettir ve Medine'de nazil olmuştur. Mümtehine Suresi Arapça-Türkçe Okunuşu, Fazileti Diyanet Meali

Kuran-ı Kerim’in 60. suresi olan Mümtehine Suresi 13 Ayettir ve Medine’de nazil olmuştur. Mümtehine Suresi Arapça-Türkçe Okunuşu, Fazileti Diyanet Meali

Mümtehine Suresi, Medine döneminde inmiştir. 13 âyettir. Onuncu âyette, Hudeybiye antlaşmasından sonra müşrikler arasından çıkıp Medine’ye gelen ve müslüman olduklarını söyleyen kadınların imtihan edilmeleri emredildiği için sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir.

60. Sure: Mümtehine Suresi Hakkında Bilgi

Mümtehine Suresi 13 Ayetten oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’in altmışıncı (60.) suresidir. Mümtehine Suresi 28. Cüzde yer alır. Mümtehine kelime anlamı olarak İmtihan eden anlamına gelir. Medine’de nazil olmuştur. 1519 harften oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’de iniş sırasına göre 91. Suredir.

Kur’ân-ı Kerim’in altmışıncı sûresi. Medine’de nâzil olmuştur. On üç âyet, üç yüz kırk sekiz kelime ve bin beş yüz on harften ibarettir. Fasılâsı lam, mim, nûn, ra ve dâl harfleridir. Ahzâb sûresinden sonra, Hicret’in yedinci yılında nazil oldu. Adını onuncu âyetinde geçen imtihan kelimesinden almıştır. Mumtehine imtihan kelimesinin ismi fâilidir.

Ayette geçiş şekli şöyledir: “Ey iman edenler! Mü’min olduklarını söyleyen kadınlar size muhacir olarak geldikleri zaman onları imtihan edin.” Sureye “imtihan” ve Meveddet adları da verilmektedir.

Mümtehine Suresi Nüzul sebebi

Tefsir kitaplarında, Mümtehine suresinin ilk ayeti ve son ayetleri için (10. Ayeti ve sonrası) iki farklı iniş, nüzul sebebi beyan edilmiştir.

Mümtehine Suresi 1. Ayet

Mumtehine Suresi 1. Ayet

Müşrikler ile dostluk kurmanın yasaklanması

Müfessirler Mümtehine Suresi, ilk ayetlerinin iniş sebebi hakkında şöyle denilmiştir:

Hâtıb bin Ebû Beltea, Medine’ye hicret eden Müslümanlardan biriydi. Ancak ailesi Mekke’de kalmıştı, Mekke’de ailesine destek ve yardımcı olacak bir akrabası yoktu. Müslümanlar, Mekke’nin fethine doğru yola çıkmadan önce Hâtıb bin Ebû Beltea, bir mektup yazdı, Mekke ahalisine ulaştırması ve İslam Peygamberi’nin (s.a.v) hareketinden haberdar etmesi için Sare adında bir kadına verdi. Hâtıb bin Ebû Beltea, bu sayede ailesine destek ve yardımcı olacaktı. Ancak Allah Resulü (s.a.v) o ikisinin casusluk yaptığından haberdar oldu, İmam Ali (a.s), Zübeyr ve Miktad’ı o kadını yakalamaları için görevlendirdi. Onlar, Mekke ve Medine arasında bir yerde o kadını bulmayı başardılar.

Kadın, ilk başta inkâr ediyordu. Kadının, yükünü ve eşyalarını aradılar ama bir şey bulamadılar. Üçü de dönmeye karar verdi; Fakat İmam Ali (a.s) ne peygamberin (s.a.a) kendilerine yalan söylediğini ve ne de kendilerinin yalan söylediğini söyledi. O kadına gazaplandı, Sare mektubu topuz yaptığı saçının arasından çıkardı. Allah Resulü (s.a.a) Hatib’i, çağırdı. Hatib, özür diledi ve imanını beyan etti ve hedefinin ailesine yardımcı olmak olduğunu söyledi. Bu olaydan sonra Mümtehine Suresi’nin ilk ayetleri nazil olarak, Müslümanların müşrikler ile dost olmasını yasakladı.

Mümtehine Suresi 10. Ayet

Mümtehine Suresi 10. Ayet

Mümtehine Suresi 10. Ayet İniş (Nüzul) Sebebi

Muhacir kadınların imtihan edilmesi

Müfessirler Mümtehine suresi, 10.ayeti iniş sebebi hakkında şöyle nakledilmiştir:

Peygamber (s.a.v) Hudeybiye’de, Mekke müşrikleriyle Hudeybiye Sulh (Barış) Anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşmada şu şekilde yazılmıştı:

Eğer müşriklerden biri Medine’ye gelecek olsa, Müslümanlar onu geri döndürmekle vazifeliydi ancak Medine’den biri Mekke’ye gidip sığınacak olsa, Mekke müşrikleri onu geri döndürmek zorunda değildi. Kısa bir müddet sonra Haris’in Sebia adlı kızı, Mekke’den Medine’ye geldi. Bunun üzerine Mümtehine suresinin 10 ve 12. Ayet-i kerimeleri nazil oldu.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) o kadından Medine’ye geliş sebebini sadece küfürden uzaklaşarak, İslam dinini istediğine dair olduğunu ve bundan dolayı yemin etmesini istedi. Bu yemin, bu ayetlerdeki imtihana işaret etmektedir.

Nitekim; muhacir kadınları imtihan edin, elbette Allah onların imanından haberdardır. Bu yemin etmenin ardından Peygamber Efendimiz (s.a.v) Sulh Anlaşması metninde erkeklerden bahsedildiği ve kadınlardan bahsedilmediği gerekçesiyle muhacir kadınları müşriklere teslim etmedi ve 10. ayet-i kerimeye dayanarak, bu kadınların mehirlerini müşrik kocalarına ödedi ve o kadınlar, Medine’de yeniden evlenme olanağı buldu.

Mümtehine Suresi Arapça Yazılışı

Mümtehine Suresi 1. Sayfa Arapça Yazılışı
Mümtehine Suresi 2. Sayfa Arapça Yazılışı

 

Mümtehine Suresi 3. Sayfa Arapça Yazılışı

 

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

Mümtehine Suresi Arapça, Latin Harfli Okunuşu Ve Türkçe Meali

Bismillâhirrahmânirrahîm

Besmele

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

Mümtehine Suresi 1. Ayet: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû aduvvî ve aduvvekum evliyâe, tulkûne ileyhim bil meveddeti ve kad keferû bi mâ câekum minel hakk(hakkı), yuhricûner resûle ve iyyâkum en tû’minû billâhi rabbikum, in kuntum harectum cihâden fî sebîlî vebtigâe merdâtî tusirrûne ileyhim bil meveddeti ve ene a’lemu bi mâ ahfeytum ve mâ a’lentum, ve men yef’alhu minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Meali : Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah’a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.

Mümtehine Suresi 2. Ayet: İy-yesgafûküm yekûnû leküm eğdēev-veyebsutû ileyküm eydiyehum veelsinetehum bissûi veveddû lev tekfurûn.

Meali :Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi istemektedirler.

Mümtehine Suresi 3. Ayet: Len tenfeaküm erhâmuküm velē evlēduküm yevmel giyēmeti yefsılu beyneküm veellâhu bimē tağmelûne basîr.
Meali : Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görendir.

Mümtehine Suresi 4. Ayet: Gad kēnet leküm usvetun hasenetun fî ibrâhîme vēllezîne meahû iz gâlû ligavmihim innē buraēu minküm vemimmē tağbudûne min dûnillēhi kefernē biküm vebedē beynenē vebeynekümul adēvetu velbeğdâu ebeden hattē tu’minû billehi vahdehû illē gavle ibrâhîme liebîhi leesteğfiranne leke vemē emlikü leke minallâhi min şey in rabbenē aleyke tevekkelnē veileyke enebnē veileykel masîr.
Meali : İbrahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: “Biz sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir.” Yalnız İbrahim’in babasına: “Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez.” demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.

Mümtehine Suresi 5. Ayet: Rabbenē lē tec alnē fitnetel lillezîne keferû vağfirlenē rabbenē inneke entel azîzul hakîm.
Meali : “Rabbimiz! Bizi inkar edenler için bir fitne kılma, (onlara mağlub etme!) bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegane gâlib ve hikmet sahibi ancak sensin.”

Mümtehine Suresi 6. Ayet: Legad kēne leküm fîhim usvetun hasenetul-limen kēne yercullâhe velyevmel â[k]hira vemey-yetevelle feinnallâhe huvel ğaniyyul hamîd.
Meali : Andolsun, onlarda sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzulayanlara güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır.

Mümtehine Suresi 7. Ayet: Asellâhu ey-yec ale beyneküm vebeynellezîne âdeytum minhum meveddetev-ve Allâhu gadîruv ve Allâhu ğafûrur-rahîm.
Meali : Olur ki Allah sizinle düşmanlarınız arasında yakında bir dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Mümtehine Suresi 8. Ayet: Lē yenhēkümullâhu anillezîne lem yugâtilûküm fiddîni velem yu[k]hricûkum min diyērikum en teberrûhum vetugsitû ileyhim innallâhe yuhibbul mugsitîn.
8. Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

Mümtehine Suresi 9. Ayet: İnnemē yenhēkümullâhu anillezîne gâtelûkum fiddîni vee[k]hracûkum min diyēriküm vezâherû alē i[k]hrâciküm en tevellevhum vemey-yetevellehum feulēike humuz-zâlimûn.
Meali : Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

Mümtehine Suresi 10. Ayet: Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Meali : Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz onları kâfirlere geri döndürmeyin. Bunlar onlara helal değildir. Onlar da bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) sarfettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler. Allah’ın hükmü budur. Aranızda O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir.

Mümtehine Suresi 11. Ayet: Vein fēteküm şey un min ezvēciküm ilel küffēri feâgabtum feâtüllezîne zehebet ezvēcuhum misle mē enfegû vēttegullâhellezî entum bihî mu’minûn.
11. Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.

Mümtehine Suresi 12. Ayet: Yē eyyuhennebiyyu izē cēekel mu’minâtu yubēyiğneke alē el-lē yuşrikne billâhi şey ev-velē yesrigne velē yeznîne velē yegtulne evlēdehunne velē ye’tîne bibuhtēnin yefterînehû beyne eydîhinne veerculihinne velē yağsîneke fî meğrûfin febēyiğhunne vestağfir lehunnellâhe innellâhe ğafûrur-rahîm.
Meali :  Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey’at ederlerse onların bey’atlarını al ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Mümtehine Suresi 13. Ayet: Yē eyyuhellezîne ēmenû lē tetevellev gavmen ğadibellâhu aleyhim gad yeisû minel â[k]hirati kemē yeisel küffēru min eshâbil gubûr. 
Meali : Ey inananlar, Allah’ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.

ilgili Diğer Konular

 

Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün