Osmanlı Tarihi

Geçilemeyen Sina Çölü ve Yavuz Sultan Selim

Yavuz Sultan Selim geçilmez çölü nasıl geçti? Osmanlı'nın en önemli padişahlarından biri olan Yavuz, “geçilemez” sanılan Sina Çölü’nü o günün şartlarıyla 13 günde aştı!

Yavuz Sultan Selim’in Geçilemeyen Sina Çölü geçişi, Yavuz, çölü nasıl ve kaç günde geçti? Yavuz Sultan Selim’e Gelen Yardım ne idi? Sina Çölü Nerede ve Hangi Kıtada? Osmanlı’nın en önemli padişahlarından biri olan Yavuz, “geçilemez” sanılan Sina Çölü’nü o günün şartlarıyla 13 günde aştı! Peki neden Geçilemeyen Sina Çölü denilmiştir?

Yavuz Sultan Selim Kimdir? (Kısaca)

Yavuz Sultan Selim; Osmanlı Devletinin 9. padişahı I. Selim olarak bilinir ve ayrıca en meşhur, en başarılı ve en ilginç yaşam öyküsüne sahip padişahlarından biridir. Fatih Sultan Mehmet‘in torunudur. Dedesi onu çok sever ve dizinin dibinden ayırmayıp eğitimiyle bizzat ilgilenmişti.

Doğu’ya yaptığı fetihlerle ve kişiliğiyle Osmanlı Devleti’nin en önemli padişahlarından biriydi Yavuz Sultan Selim. Çok iyi at biner ve kılıç kullanırdı. Ok atmada ve yay çekmede ise adeta ustaydı. Şehzadelik yıllarında çok iyi eğitimlerden geçen Yavuz, “geçilemez” sanılan Sina Çölü’nü o günün şartlarıyla 13 günde aşmıştır.

8 yıl tahtta kalan Yavuz Sultan Selim, bu süre içinde Osmanlı’nın topraklarını tam 2.5 katına çıkartmıştır. Bu yönüyle tarihe kırılması imkansız bir rekorla geçmiştir.

Ordusuyla zamanın ve mekânın şartlarını sonuna kadar zorlayan bir idealist olan Yavuz Sultan Selim padişahların bile hayran olduğu bir padişahtı…

Geceleri 4 saatten fazla uyumaz, Arapça, Farsça ve Tatarca bilirdi. Çok iyi ok kullanan Yavuz, Osmanlı’daki ilk halifedir.

Geçilemeyen Sina Çölü

Yavuz Sultan Selim, “geçilemez” sanılan Sina Çölü’nü o günün şartlarıyla 13 günde aştı.

Mercidabık savaşı (1516) kazanılmış sıra Mısır‘ın fethine gelmiştir. Osmanlı ordusu Mısır‘a doğru hareket etmiş ve karşılarına Mısır‘a ulaşmaları için doğal bir engel olan Sina çölü çıkmıştır.

Osmanlı askerleri 1,5 senedir seferde bulundukları için yorgun düşmüşler ve vezirlerden bazıları da bu çölün geçmenin imkansız olabileceğini, geçilse bile çok asker kaybı olacağını düşündükleri için pek istekli olmamışlardı. Bunu hisseden Yavuz ordusuna hitaben bir konuşma yaptıktan sonra atı Karaduman‘ı Sina Çölüne sürmüş ve arkasından Osmanlı ordusu da çöle doğru yürüyüşe geçmiştir.

Sina Çölü Nerededir?

Kuzeyinde Akdeniz, Güneyinde Kızıl Deniz ile çevrilmiş olan Asya kıtasında bulunan üçgen şeklinde bir yarımadada yer alır. İçerisinde Sina Çölünü barındıran Sina yarımadası, Afrika kıtası ve Arap yarımadası arasında bulunan bir platodur

Çölde yürüyüş çok çetin olmuş su idareli kullanılmış teyemmüm ile abdest alınmıştı. Çölü geçiş sırasında bir ara Yavuz Sultan Selim atından inerek yürümeye başlayınca doğal olarak padişahın yürüdüğü bir sırada kimsenin at sırtında olamayacağından bütün orduda at sırtında olanlar vezirler, beyler beyiler ve sipahiler atlarından inerek yürümeye başladılar.

Son derece cevval ve heybetli birisi olan Yavuz Sultan Selim derin bir huşu içerisinde önüne bakarak yürüyordu, vezirler ve askerler bu durumu merak etmişlerdi acaba sultan neden yürüyordu? Hemen vezirler padişahın nedimesi, sohbet arkadaşı ve sırdaşı olan Hasan Can‘a müracaat ederek durumu öğrenmesini istediler Hasan Can padişahın padişahın yanına yaklaşarak;

– Hayırdır inşaallah Sultanım bütün ordu merak eyler; Devletlü padişahımız, aceb niçin yaya yürürler? diye telaş ederler, dedi.

Yavuz Sultan Selim büyük bir maneviyat ve huşu içerisinde Hasan Can‘a dönerek;

-”İki cihan sultanı Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem önümüzde yaya yürürlerken biz nasıl at üzerinde olabiliriz Hasan Can?…

Bir müddet bu şekilde giden Selim Han, tekrar atına binmesiyle geri kalanlarda atlarına binerek yollarına devam ettiler.

Ve nihayet geçilmez denilen Sina Çölü, 13 gün gibi kısa bir sürede geçilmiş, yaklaşık 100 yıldır yağmur yağmayan çöle ordunun geçiş sırasında yağmur yağmıştır…

Hayatı muhteşem zaferlerle dolu olan Yavuz Sultan Selim, kısa fakat dolu dolu geçen hayatında küçük bir çıbana yenik düşer. Son anlarında yanında Hasan Can vardır. Yavuz, Hasan Can’a sorar:

– Hasan bu ne hâl?

– Şimdi Allah ile birlikte olma zamanıdır sultanım!

Cevap oldukça düşündürücüdür.

– Bre Hasan, sen bunca zamandır, bizi kiminle bilirdin?

Yavuz Sultan Selim’in Kaftanı

Sekiz ay süren Mısır seferi sona ermiş, dönüş yolculuğu başlamıştır. Yavuz Sultan Selim dönüşte hocası Anadolu Kazaskeri İbn-i Kemal’in yanında bulunmaktadır.

Hem yol almakta hem de hocasına merak ettiği meseleleri sorup onun ilminden faydalanmaktadır. Ordu ilerlerken bir ara çamurla kaplı bir sahadan geçilir.

Bu arada hiç beklenmedik bir hadise olur ve Kemal Paşazadenin atının ayağı sürçer. Yerden sıçrayan çamurlar Yavuz’un kaftanını kirletir.

Herkesin yüreği ağzına gelmiş, ne olacağını birbirine sormaktadır. Büyük âlim Kemalpaşazade ise başını önüne eğmiş, endişeli gözlerle beklemektedir. Koca Yavuz, değerli hocasının edebi ve mahcubiyeti karşısında kızarır ve ilme ne kadar değer verdiğini anlatan şu sözleri söyler:

“O çamur bizim için ziynettir.”

-“Hocam üzülmeyiniz! Sizin gibi bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için bir ziynettir.”

Ve kaftanını çıkarıp yaverine uzatırken:

-“Vasiyetimdir, öldüğüm zaman bu kaftanı sandukamın üzerine sersinler!” diye emir buyurur. Gerçekten de ulu hakanın vasiyeti yerine getirilmiş ve sözü edilen kaftan Yavuz Sultan Selim’in sandukasını süslemiştir.

İlgili Diğer Konular

Nukteler.com Facebook’ta

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün